Büyük şehirlerin ve şehirli çocukların temel sorunu…
Çocukların en temel hakkı oyundur!
Büyük şehirlerin ve şehir çocuklarının temel sorunu…
Teknoloji, yüksek binalarda yaşamak ve ailelerin çalışma koşulları çocukların oyun oynama şeklini de değiştirdi. Artık çocukların evde bilgisayar başında ya da ellerinde tabletlerle oturup saatlerce oyun oynadığını görüyoruz. Uzmanlar, sokak oyunlarının çocukların kas sistemini geliştirerek vücutta biriken enerjiyi serbest bıraktığını belirtiyor. Çocuk Gelişimi Uzmanı Elif Konar Özkan, “Sokak oyunlarının eksikliği büyük şehir ve şehir çocuklarının temel sorunlarından biri…” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi. Görmek. Elif Konar Özkan, sokak oyunlarının çocukların gelişimine katkılarını değerlendirdi.
Sokak oyunlarının klasik oyunlar olarak da adlandırılan kurallı oyunlardan oluştuğunu belirten Özkan, yapılandırılmamış, serbest veya yarı yapılandırılmış oyunların da açık havada ve sahada oynanabileceğini anlattı.
Sokak oyunları çocukların bedenlerinde biriken enerjiyi serbest bırakır.
Sokak oyunları denildiğinde literatürde genellikle klasik oyunların akla geldiğini belirten Özkan, “Saklambaç, göz bağı, istop, beş taş, dokuz taş, mendil kapma, çukur, çivi, çelik gibi sokak oyunları olta, yağ, seksek, ip atlama, halat çekme vb. satıyorum. “Oyunlar çoğunlukla evlerin ve apartmanların bahçelerinde, boş ve geniş açık alanlarda, çocuk oyun alanlarında oynandığı için bu ismi almıştır. ve araç girişinin yasak olduğu sokaklarda.” dedi.
Sokak oyunlarının çocukların fiziksel gelişimlerine daha aktif yanlarıyla katkı sağladığının düşünüldüğünü kaydeden Özkan, “Çocukların kas sistemini geliştirir, vücutta biriken enerjinin atılmasını sağlar, büyük kas ve küçük kasları destekler veya diğer kelimeler kaba motor ve ince motor aktiviteleri, denge ve koordinasyon becerileri.” “Bedensel gelişimi güçlendirdiği için büyük katkı sağlıyor” diye konuştu:
Sokak oyunları özgüveni de güçlendiriyor
Sokak oyunlarının çocukların sosyal becerilerine etkisini dile getiren Özkan, şöyle devam etti:
“Sokak oyunları elbette sadece fiziksel gelişime katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal becerilerin gelişimi, zihinsel gelişim, problem çözme becerisi, duygusal gelişim, risk alma ve özgüven gelişimi gibi konularda da olumlu etkiler yaratıyor. Çocuğun dünyayı tanımasını ve ona uyum sağlamasını kolaylaştırarak hem sosyal, duygusal hem de zihinsel gelişimini destekler.
Çocuklar bu oyunlar aracılığıyla etraflarındaki nesneleri ve doğayı ayırt etmeyi, etkili davranmayı, keşfetmeyi ve araştırmayı öğrenirler. “Kurallı oyun aşamasında çocuklar işbirliğini ve rekabeti, risk almayı öğrenir, deneyimler ve başarma duygusuyla özgüven gelişimi pekiştirilir.”
Çocuklar kurallara uymayı sokakta oynayarak öğreniyor
Özkan, kurallı oyunlar sayesinde çocukların bazı kuralların oybirliğiyle esneyebileceğini, bazı kuralların değiştirilmeden kabul edilmesi ve uyulması gerektiğini deneyimlediğini belirterek, şöyle konuştu: “Bazı kuralları değiştirmek veya kurallara uymamak oyunu bozar.” Oynanmak istenen oyunun mevcut ortamda oynanabilmesi için mekânın kullanılması, materyal oluşturulması, ebe seçimi, oyun görevlerinin dağıtılması gibi konularda farklı düşünme ve problem çözme yeteneklerinin etkinleştirilmesi gerekmektedir. Çocuklar bu anlamda tecrübe kazanıyorlar.” dedi.
Oyunların iyileştirici gücü var
Kurallı oyunların genellikle kazanma ve kaybetme tarafının bulunduğunu belirten Özkan, “Dolayısıyla çocuklar hem seviniyor hem başarı duygusunun tadını çıkarıyor, aynı zamanda üzüntüyü, hüznü ve kaybetme duygusuyla yeniden denemenin heyecanını da yaşıyor. Özellikle grup oyunlarında sosyal duygusal gelişimin yanı sıra dil gelişimi de desteklenir. “Sayma ve tekerleme oyunu, oyun kurma, anlaşma yapma, problem çözme, birlikte karar verme…” dedi.
Özkan, oyunun iyileştirici gücü ve tedavi edici etkisinin de bulunduğunu belirterek, “Oyunun önleyici yönlendirme, koruyucu sağlık ve psikolojik sorunların çözümünde olumlu etkisi yadsınamaz.” Şeklinde konuştu.
Sokaklarda çocukların oynayabileceği alanlar yeterli değil
Özkan, teknolojinin ve dijital oyunların yaygınlaşmasının elbette olumsuz etkisi olsa da sokak oyunlarına olan ilginin azalmasının ve çocukların artık bu oyunları oynayamamasının temel nedeninin, sokakların oyun oynamaya uygun olmaması ve sokakların yerini alabilecek eşdeğer alanların bulunmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bu noktada park ve bahçelerin, oyun alanlarının arttırılması ve çocuk dostu ortamların sağlanması çocukların sokak oyunlarına olan ilgisini tazeleyecektir. Çünkü okul bahçesi, atölye gibi uygun alanlarda sokak oyunları oynandığında çocukların aktif katılım gösterdiğini gözlemliyoruz. Sokak oyunlarının küçük veya taşra illerinde, kasaba ve köylerinde oynanmaya devam ettiğini biliyoruz. Bu bağlamda sokak oyunlarının eksikliği büyük şehirlerin ve şehir çocuklarının temel sorunlarından biridir. Çünkü sokak oyunlarının çocuğun tüm gelişim alanlarına sağladığı katkıdan mahrum kalıyorlar.”
Çocuk dostu ortamlar oluşturulmalı
Özkan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul bahçeleri ve spor salonlarının çocukların oyun oynaması için kullanılmasına destek verdiğini ancak bunun yeterli olmadığını kaydederek, çocuğun gelişimini önemseyen kişi ve kurumların bu noktada sorumluluk alması ve sorumluluk alması gerektiğini belirtti. ve “Çocuk dostu ortamlar yaratarak, çocukların” en temel haklardan biri olan oyun hakkı, çocuklara verilmelidir. “Dedi.
Evin veya apartmanın çocukların oynayabileceği açık hava alanları yoksa ailelerin oyun alanları, korular, orman alanları ve halka açık bahçeleri tercih etmesi gerektiğini belirten Özkan, su, toprak ve hava faktörlerinin insan doğası ve gelişimi açısından önemli olduğunu söyledi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı